Category: Fuar

Uluslararası İstanbul Mobilya (IIFF), İstanbul Fuar Merkezi ve TÜYAP Fuar Merkezi olmak üzere iki ayrı fuar merkezindeki toplam 26 salonda düzenleniyor. 250 bin metrekarelik alanda düzenlenen fuarda bin firma ve üç bin marka yer aldı. DÜNYA’ya konuşan MOSFED Başkanı Ahmet Güleç, markaların daha fazla alan talep ettiğini bildirdi.

2025 yılı için 5 milyar do­lar ihracat hedefi koyan Türk mobilya sektörü İstanbul’un iki fuar merkezi­ni kapattı. Salı günü Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ahmet Bo­lat, İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Tür­kiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gül­tepe’nin katıldığı törenle ka­pılarını açan Uluslararası İs­tanbul Mobilya Fuarı (IIFF), üç bin markaya ev sahipliği ya­pıyor.

İstanbul Fuar Merkezi ve TÜYAP Fuar Merkezi’nde toplam 250 bin metrekarelik alanda sergilenmeye başlayan mobilyalar, 25 Ocak tarihi­ne kadar ziyaret edilebilecek. Mobilya Dernekleri Federas­yonu (MOSFED) tarafından organize edilen fuara ilişkin DÜNYA’ya bilgi veren MOS­FED Başkanı Ahmet Güleç, ilave 400 metrekare alan ol­masına karşın markaların da­ha fazla alan istediğini belirte­rek, “250 bin metrekareye sığ­madık” dedi.

Ahmet Güleç, “3 bin mar­kanın ürünlerini sergilediği fuara, yerli ve yabancı olmak üzere toplam 150 ülkeden, 145 bini aşkın sektör profes­yonelinin ziyaretçi olarak katılmasını bekliyoruz. Al­manya, ABD, Çin, İtalya, Ka­zakistan, Singapur ve Rusya gibi pek çok ülkeden üreticiyi ürünleriyle de ağırlayacağız” bilgilerini verdi.

Fuarın açı­lışında konuşan Güleç ayrı­ca, Türk mobilya sektörünün dünya mobilya ihracatında 37. sıradan 7’nciliğe yükseldi­ğini, küresel ihracattan aldı­ğı payı ise yüzde 0,5’ten yüzde 2,1’e ulaştırdığını belirterek, Türkiye’nin ihracatından al­dıkları payı da yüzde 2’ye çı­karttıklarını anlattı. Mobil­ya sektörünün imalat sana­yisindeki işletmelerin yüzde 10’unu, imalatta çalışanların ise yüzde 5’ini kapsadığını di­le getiren Güleç, bu başarıda Türkiye’nin son 20 yıldaki is­tikrarlı politikalarının önemli payının olduğunu vurguladı.

Mobilya Sanayicileri Derne­ği (MOSDER) Başkanı Davut Karaçak da, “45 bin üreticisi olan Türkiye Mobilya Sektö­rü, üç bine yakın markası ve en yeni koleksiyonlarıyla bu fu­arda yerini aldı. Bu fuarda ger­çekleştireceğimiz bağlantılar sayesinde ihracatımız büyük bir ivme kazanacak. 2025 yı­lı için belirlediğimiz 5 milyar dolar ihracat hedefinin, 3 mil­yar dolarlık bağlantısının bu fuarda gerçekleşmesini bek­liyoruz” ifadelerini kullandı.

İTO Başkanı: Kur ve enflasyon korelasyonu kaybolmasın

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, mobilya fuarının iki ayrı fuar merkezinde düzenlenmesinin öneminden bahsederek, bin civarında firmanın katıldığını ve ziyaretçi sayısının ise 150 bini aşmasını beklediklerini söyledi.

İhracatın bu noktalara gelmesinde Ticaret Bakanlığı’nın verdiği desteklerin önemli katkısı olduğunu dile getiren Avdagiç, “Bu desteklerin daha da artarak devam etmesi bizim için çok önemli. Özellikle son dönemlerde son 18 ayda ve son 12 ayda kurla ilgili yaşadığımız sıkıntılar konusunda sizden ayrıca bir destek istirhamımız var. En azından bundan sonra kurla enflasyon arasındaki korelasyonun kaybolmaması ihracatçının üzerindeki baskıyı azaltacak ve ithalatı cazip olmaktan çıkaracaktır” mesajı verdi.

TİM Başkanı: 2-3 ay sonra enerji yükselecek

TİM Başkanı Mustafa Gültepe, fuarın açılışında yaptığı konuşmada, mobilya sektörünün toplam ihracata 4,5 milyar dolarlık katkı sağladığını söyledi. Mobilya sektörünün 2028 hedefi olan 12 milyar dolarlık ihracata ulaşacağına dair inançlarının tam olduğunu dile getiren Gültepe, “Mobilya ve hazır giyim sektörü özellikle markalaşma noktasında çok büyük bir katkı sağlıyor. 2025’te de aynı şekilde inşallah devam ederiz. Üretmemiz, istihdamı ve ihracatı artırmamız lazım.

Bütün gaye bu. Biraz enerji kaybetmiş olabiliriz ama 2-3 ay sonra çok daha yüksek enerjiyle çift oranlı büyümeye ulaşacağı-mıza, mobilya sektörünün de buna katkısının yüksek olacağına inanıyorum” dedi.

Uluslararası Mobilya Fuarı’nın (IIFF) 150’yi aşkın ülkeden mobilya profesyonelini İstanbul’da buluşturacağını söyleyen MOSFED Başkanı Ahmet Güleç, “IIFF, 2030 yılı için koyduğumuz 12 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşma yolunda stratejik bir öneme sahip” dedi.

Küresel ihracatta yedin­ci sırada yer alan Türk mobilya sektörü, 12 mil­yar doları bulan üretim hacmi ve tasarım gücüyle global pa­zarda etkisini artırmaya devam ediyor.

Tüm mobilya kategorile­rinde üretim yapabilen dünya­daki dört ülkeden biri Türkiye, hâlihazırda 213 ülkeye ihracat yapıyor. Türk mobilya sektörü­nün küresel vitrinini oluşturan Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı (IIFF) 21 Ocak 2025’te ka­pılarını açacak. İstanbul Fuar Merkezi ile Tüyap Fuar Merke­zi’nin bütün salonlarında ve top­lam 250 bin metrekare alan üze­rinde sergilenecek mobilyalar, 25 Ocak 2025 tarihine kadar gö­rülebilecek.

Üretim, tasarım, markalama ve pazarlamada izlenen strate­ji ve güçle Uluslararası Mobil­ya Fuarı’nın (IIFF) düzenleyici kurumu Mobilya Dernekleri Fe­derasyonu (MOSFED) Başkanı Ahmet Güleç, “Mobilya üreti­mindeki gücümüzü büyüttüğü­müz gibi dünyanın ilgiyle takip edilen fuarını düzenleyerek de gücümüze güç kattık.

Ulusla­rarası mobilya organizasyonu­muzla İstanbul, mobilya buluş­malarının yakından takip edilen üslerinden biri haline geldi” de­di. Sektörün en prestijli üç fua­rından birine ev sahipliği yapa­rak uluslararası alanda da önem­li bir konuma sahip olduklarını belirten MOSFED Başkanı Ah­met Güleç, fuarı 140 bini aşkın kişinin ziyaret etmesini bekle­diklerini de sözlerine ekledi. 2030 yılı için koydukları 12 mil­yar dolarlık ihracat hedefinin bu yoldaki kararlılığın bir gösterge­si olduğunu vurgulayan Güleç, “IIFF, bu hedeflere ulaşmamız­da stratejik bir role sahip” dedi.

“Dünya mobilya ihracatındaki payımızı yüzde 2’ye çıkardık”

Ülke genelinde 45 binden faz­la üreticiyi ve mobilya dernek­lerini tek bir çatı altında buluş­turan MOSFED tarafından or­ganize edilen IIFF Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı, yıllar­dır Türk mobilya sektörü için et­kili bir tanıtım, pazarlama ve iş birliği platformu olma özelliği­ni koruyor. Her yılın ocak ayın­da düzenlenen bu organizasyo­nun gün geçtikçe yıl büyüyen bir başarı ivmesi yakaladığını ifa­de eden Ahmet Güleç, sektörün dünya mobilya ihracatında bin­de 3 olan payını, bugün yüzde 2 seviyelerine çıkararak dikkat çe­kici bir büyüme gerçekleştirdi­ğini ifade etti.

Türkiye’nin 213 ülkeye mo­bilya ihraç ettiğini söyleyen Ah­met Güleç, dış ticaret fazlasıyla ekonomiye ciddi katkı sağladık­larını dile getirdi. Yüzde 80 yer­li üretim oranının 4 milyar do­larlık yıllık dış ticaret fazlası ya­rattığından söz eden Güleç, son dönemde 40 milyar dolarlık bir dış ticaret fazlasına ulaştıklarını aktardı. Bu başarının tesadüf ol­madığının altını çizen MOSFED Başkanı Güleç; sektörel dernek­lerin, üreticilerin ve iş insanla­rının güçlü iş birliği kültürünün sonucu olduğunu vurguladı. Gü­leç, “MOSFED çatısı altında sağ­lanan iş birliğinin Türk mobilya sektörünü globalde hak ettiği ko­numa taşımak için sağlam bir te­mel oluşturdu” dedi.

“Yüzlerce ülkeden iş insanını 3 bin marka ile buluşturacağız”

Fuardaki yeniliklere dikkat çeken TÜYAP Fuarlar Yapım A.Ş. Genel Müdürü İlhan Ersözlü, bütün ürün gruplarında ürün sergilemelerinin yapılacağını kaydetti. IIFF’nin mobilya sektörünün ihracat hedeflerine ulaşmasında büyük bir katkı sağladığının altını çizen Ersözlü, Türkiye’nin mobilyada üretim üssü konumunu daha da yukarılara taşıdığını dile getirdi ve “Çok yoğun bir hazırlık süreci yaşadık. IIFF2025 kapsamında yurt dışında bulunan ofislerimiz ve küresel bağlantı ağımız sayesinde yüzlerce ülkeden iş insanını 3 bin marka ile buluşturacağız” şeklinde konuştu.

Türkiye Ağaç İşleri Federasyonu (TAİF) Genel Başkanı Hüseyin Taklacı, “Ağaç ve orman ürünleri ihracatında 2025 yılı için yüzde 10 büyüme ve 9 milyar dolarlık ihracat hedefliyoruz.” dedi.

Elmadağ Mobilyacılar İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu Başkanı da olan Taklacı, AA muhabirine, mobilya sektörünün 2024 yılı görünümü ve 2025 hedeflerine ilişkin değerlendirmede bulundu.

Taklacı, mobilya sektöründe son 15-20 yıllık süreçte küçük ölçekli işletmelerin yanı sıra orta ve büyük ölçekli işletmelerin sayısının da arttığını, yaklaşık 380 bin kişiyi istihdam eden 38 binin üzerinde firma bulunduğunu söyledi.

Türkiye’nin toplam ihracatının 2024 yılında yaklaşık 263 milyar dolar olduğunu ifade eden Taklacı, bunun yüzde 14,3’ünün ağaç ve orman ürünleriyle gerçekleştirildiğini bildirdi. 2000 yılında 379 milyon dolar ve sayılı ülkelerle sınırlı olan ağaç ve orman mamulleri ihracatının, 2010 yılında 2,9 milyar dolara yükseldiğini ve sektörün, sergilediği gelişimle son 20 yıl içinde önemli ölçüde büyüme gösterdiğini vurgulayan Taklacı, “2024 yılında 216 ülkeye yaklaşık 7,9 milyar dolarlık ağaç ve orman ürünleri ihracatı yapıldı. Ağaç ve orman ürünleri ihracatında, 2025 yılı için yüzde 10 büyüme ve 9 milyar dolarlık ihracat hedefliyoruz.” diye konuştu.

Taklacı, geçen yıl mobilya ihracatının sırasıyla en fazla Irak, Birleşik Krallık, ABD, Libya, Almanya Fas, İran, Fransa ve Romanya’ya yapıldığı bilgisini vererek, ABD, Birleşik Krallık gibi ülkelerin de ihracatın arttığı yerler grubuna eklendiğini ve bu durumun sadece Orta Doğu değil, Avrupa ve ABD pazarlarında da ilerleme kaydedildiğinin göstergesi olduğunu dile getirdi.

“Üreticiler imalatta farklı tasarımlara yoğunlaştı”

Mobilya sektörünün, ülkenin genel ekonomisine paralel olarak büyüdüğüne dikkati çeken Taklacı, şu değerlendirmede bulundu: “İnşaat faaliyetlerinin geçen yıl azalması nedeniyle mobilya sektörü için dinlenme ve toparlanma yılı oldu. 2024 yılında özellikle faiz oranlarının sektöre yansımasıyla piyasalara soluk alma imkanı geldi ve üreticiler imalatta farklı tasarımlara yoğunlaştı. Bu yıl Merkez Bankasının faiz indirimleriyle krediye ulaşma imkanı çoğalacağını, inşaat sektörünün hareketleneceğini, doğal olarak mobilyaya ihtiyacın artacağını düşünüyoruz. Evlilik kredisi müjdesinin de talebi artırmasını bekliyoruz. Böylece mobilya sektörünün, geliştirilen yeni tasarım ve modellerle 2025’te büyümesine devam edeceğine inanıyoruz.”

Taklacı, mobilya sektörünün katma değer ve yerlilik oranı bakımından en avantajlı sektörlerden biri olduğunu belirterek, kilogram başına yaklaşık 1 dolar olan ham ürün, nihai ürün haline getirildiğinde ortalama fabrikasyon ürünlerde 3,7 dolara, el işçiliği ürünlerde ise 10 dolara yaklaşan katma değer elde edildiğini anlattı. Nihai ürünlerde yerlilik oranının yüzde 88 seviyesini aştığını vurgulayan Taklacı, bu oranın aydınlatma, elektronik, metal, plastik, hırdavat ve kimyasalların üretimine hız verilmesi halinde yüzde 99’a ulaşabileceğini bildirdi.

Küresel mobilya sektörünün, 2026 yılına kadar yıllık ortalama yüzde 8,2 büyümesinin ve ekonomik büyüklüğünün de 940 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini ifade eden Taklacı, Türkiye’de ise 2030 yılına kadar yıllık ortalama yüzde 10 büyüme ve ekonomik büyüklüğün de 29 milyar dolar seviyelerine ulaşmasının hedeflendiğini kaydetti.

Taklacı, 20 yıl önce dünyada 36’ncı sırada yer alan Türk mobilya sektörünün, yıllar içinde birçok rakibini geçerek ihracatta 8’inci sıraya kadar yükseldiğini dile getirerek, “Türk mobilya sektörü, dünyada el işçiliğiyle ön plana çıkıyor. Eğer üreticilerimize gerekli olanaklar sağlanırsa Türk mobilya sektörü dünyada ilk 3’e girebilir.” dedi. 

Türkiye mobilya, kâğıt ve or­man ürünleri sektörü, 2025 yılının ilk ayında yüzde 1,4 artış­la 610 milyon dolar, AKAMİB ise yüzde 2,8 artışla 73,2 milyon do­larlık ihracata imza attı.

Hedef pa­zarlarda büyüme kaydeden sektör, özellikle ABD pazarına iyi başlan­gıç yaparken, Akdenizli firmalar ticari ilişkilerin yeniden hareket­lendiği Suriye’de yüzde 50’lik artış gösterdi. Türkiye mobilya, kağıt ve orman ürünleri sektörü, 2025 yılı­na pozitif başladı.

Geçen yılı yüzde 1’lik azalışla kapatan sektör, 2025 yılının ocak ayında yüzde 1,4 artış­la 609 milyon 821 bin dolarlık ih­racat gerçekleştirdi. Akdeniz Mo­bilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İh­racatçıları Birliği (AKAMİB) ise sektör genelinin üzerinde büyüme oranı kaydederek ocak ayında yüz­de 2,8 artış ile 73 milyon 210 bin dolarlık ihracat yaptı.

Sektörün Türkiye geneli ocak ayı ihracatında en başarılı ilk beş pazarı Irak, Birleşik Krallık, ABD, Almanya ve Libya oldu. İlk 10 pazar içerisinde Birleşik Kral­lık’a yüzde 37,6’lık, Gürcistan’a yüzde 27,4’lük ve Libya’ya yüz­de 24,3’lük ihracat artışları ger­çekleşti. Sektör, hedef pazarlar arasında olan ABD’de ise yüzde 3,4’lük büyüme kaydetti.

AKA­MİB’in ocak ayı ihracatında da Irak ilk sırada yer aldı. Irak’ı sıra­sıyla; Almanya, Suriye, Fransa ve ABD takip etti. İlk 10 pazar içeri­sinde ABD’ye yüzde 51, Suriye’ye yüzde 50 ve Birleşik Krallık’a yüz­de 45’lik ihracat artışı sağlandı.

Sektörün ocak ayı performan­sını ve 2025 yılı beklentilerini de­ğerlendiren AKAMİB Başkanı Onur Kılıçer, şu açıklamaları yap­tı: “2024 yılı, sektörümüz açısın­dan zorlu bir dönem oldu. Kurun baskılanması ve kur-enflasyon makasının açılması, fiyat reka­betçiliğimizi olumsuz etkiledi ve bu durum ihracat rakamlarımız­da gerilemeye yol açtı.

Ancak tüm bu zorluklara rağmen üreticile­rimiz ve ihracatçılarımız yıl bo­yunca büyük bir azimle çalışarak rekabet güçlerini korumak için yoğun çaba sarf etti. 2025 yılını, sektörümüzün yeniden yükseli­şe geçtiği bir dönem olarak görü­yoruz. Faiz oranlarının gerileme­ye başlaması ve finansmana eri­şimin kademeli olarak iyileşmesi önemli.

Devletimizin üretim ve ihracat odaklı destek programla­rını genişletmesi, firmalarımızın rekabet gücünü artıracaktır. İh­racata katkı sağlayacak adımla­rın atılması ile çok daha güçlü bir ivme yakalayabiliriz. Hedefimiz, sadece rakamlardaki büyümeyle yetinmek değil, kalıcı ve sürdü­rülebilir bir büyüme modeli oluş­turarak Türk mobilya sektörünü küresel arenada daha güçlü bir noktaya taşımaktır.”

İnşaat sektörü, ekonomik büyüklüğü ve istihdama katkısıyla her zaman kritik bir sektör olarak öne çıkmıştır. 2025 yılına girerken, demir-çelik piyasasının sektör için hayati önemi devam etmekte olup, küresel ve yerel ekonomik gelişmeler inşaat demiri fiyatları ve talebi üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.

İnşaat sektörü, ekonomik büyüklüğü ve istihdama katkısıyla her zaman kritik bir sektör olarak öne çıkmıştır. 2025 yılına girerken, demir-çelik piyasasının sektör için hayati önemi devam etmekte olup, küresel ve yerel ekonomik gelişmeler inşaat demiri fiyatları ve talebi üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.

Küresel ve Yerel Ekonomik Gelişmelerin Demir Fiyatlarına Etkisi

2025 yılında küresel ekonomide enflasyon ve faiz politikalarının demir-çelik fiyatlarına doğrudan etki etmesi beklenmektedir. ABD ve Avrupa Merkez Bankalarının faiz kararları, demir talebi üzerinde belirleyici olurken, Çin’in sanayi üretimindeki seyir de fiyatları şekillendirecektir. Yerel bazda ise, Türkiye ekonomisinin büyük inşaat projelerine ve kentsel dönüşüm çalışmalarına yapacağı yatırımlar, demir fiyatları üzerinde etkili olacaktır. Bununla birlikte, döviz kuru dalgalanmaları, ithalat ve ihracat dengesi de fiyatların belirlenmesinde kritik rol oynayacaktır.

2025’te İnşaat Demiri Talebi Nasıl Şekillenecek?

2025 yılında inşaat demiri talebi; konut, altyapı ve endüstriyel projeler gibi farklı alanlardan gelecek taleplerle şekillenecektir. Kentsel dönüşüm projeleri ve deprem bölgelerindeki yeniden yapılanma süreci, inşaat demiri talebini artıracak ana etkenler arasında yer alıyor. Bunun yanı sıra, yeşil inşaat uygulamaları ve sürebilir malzeme kullanımı da demir talebini çeşitlendirebilir.

Türkiye’deki Büyük İnşaat Projelerinin Sektöre Katkısı

Türkiye, mega projeleriyle inşaat sektörünü destekleyen önemli bir pazar konumundadır. 2025 yılında devam eden ve planlanan büyük projeler şu şekilde sıralanabilir:

• Kanal İstanbul Projesi
• Havalimanları ve lojistik merkezler
• Demiryolu ve metro projeleri
• Deprem bölgelerinde yeniden yapılanma projeleri

Bu projeler, demir-çelik talebini artırarak sektörde hareketlilik yaratacaktır.

Proemtia’nın Sunduğu Avantajlar ve Demir Fiyatları

Proemtia, inşaat sektörüne yönelik sunduğu avantajlarla dikkat çekmektedir. Güncel demir fiyatlarına ulaşma imkânı sunan platform, fiyat dalgalanmalarına karşı firmaları koruyarak maliyet avantajı sağlamaktadır. Dijitalleşmenin getirdiği yeni tedarik zinciri yönetim modelleriyle, inşaat malzemelerinin daha verimli bir şekilde temin edilmesi sağlanmaktadır.

İnşaat Malzemesi Sanaciyileri Derneği (İMSAD), Aralık Ayı Sektör Raporu’nu yayınladı.

Rapora göre, inşaat sektöründe 2024 yılında yüzde 8 büyüme gösterirken, 2025 yılında sektörün yüzde 5 büyümesi bekleniyor.

Raporda şöyle denildi:

“2024 yılında inşaat sektörü ortalama yüzde 8,0 büyüme göstermektedir. İnşaat sektöründe sağlanan yüksek büyümenin arkasında deprem bölgesi faaliyetleri, kamunun alt yapı ve sosyal donatı yatırımları, yerel yönetimlerin yatırımları ile kentsel dönüşüm faaliyetleri önemli rol oynamaktadır. İnşaat sektörü 2024 yılında uygulanan sıkılaştırma ve iç talebi sınırlama politikalarına rağmen yüksek büyüme gerçekleştirmektedir.

Ekonomide 2025 yılında da enflasyon ile mücadele amacıyla yıl genelinde sıkılaştırma politikaları uygulanmaya devam edecektir. Özellikle sıkı para politikası etkili olacaktır. Ancak buna rağmen inşaat sektörü 2025 yılında da ortalama yüzde 5,0 büyüme gösterebilecektir. İnşaat sektöründeki yüksek büyüme 2024 yılında inşaat malzemesi sanayi üretimine yansımamıştır. Büyük ölçüde stoklar kullanılmıştır. 2025 yılında ise inşaat sektöründeki büyümenin yaratacağı talep muhtemelen sanayi üretimini de olumlu etkileyecektir. Yenileme pazarında ise sınırlı bir toparlanma beklentisi bulunmaktadır.

Uygulanan ekonomi politikalarının olası etkileri ile 2025 yılı bütçesi ve yıllık programı birlikte değerlendirildiğinde inşaat sektörü 2025 yılında yüzde 5 büyüme gösterebilecektir. Deprem bölgesi alt ve üst yapı yatırımları inşaat sektörü büyümesine 2 puan katkı sağlayacaktır. Kentsel dönüşüm faaliyetleri 1,5-2,0 puan katkı verecektir. Diğer kamu yatırımlarının katkısı 1,0 puan olacaktır. Özel sektörün özellikle yılın ikinci yarısında hareketlenmesi beklenen faaliyetlerinden de 0,5-1,0 puan katkı olacaktır. Bu beklentiler çerçevesinde inşaat sektöründe 2025 yılında yüzde 5-6 arasında büyüme olasıdır. Suriye’deki gelişmelerin sonuçları da inşaat sektörünü olumlu etkileyebilecektir.

İnşaat Maliyetleri Artışı Yavaşlıyor

2024 Ekim ayı itibarıyla inşaat maliyetleri yıllık artışı yüzde 37,94 olarak gerçekleşmiştir. İnşaat maliyetleri artışı yavaşlamaya devam etmektedir. Yıllık malzeme maliyetleri artışı yüzde 30,67, işgücü maliyeti atışı ise yüzde 55,62 olmuştur. Yıllık maliyet artışlarının yüzde 25’e gerilemesi ile yeni inşaat başlangıçları hareketlenebilecektir

İnşaat Sektörü Güven Endeksi Aralık Ayında 0,9 Puan Yükseldi

İnşaat sektörü güven endeksi kasım ayındaki artışın ardından aralık ayında da yükselmiş ve 85,6 puana çıkmıştır. İnşaat sektörü güven endeksinde uzun süreli aşağı yönlü eğilim kasım ayında ara vermiş, aralık ayında yukarı dönmüştür. Ekonomide uygulanan sıkılaşma politikaları ile inşaat sektörü üzerindeki baskı sürmektedir. Ancak sıkılaşma önlemlerinin önümüzdeki süreçte faiz indirimi dahil gevşemeye başlayabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle güven endeksindeki gerileme eğilimi aralık ayında sınırlı ölçüde de olsa tersine dönmüştür. İnşaat sektörü güven endeksinin yeni yılın ilk çeyreğinde sınırlı toparlanma göstermesi olasıdır.

Mevcut İnşaat İşleri Seviyesi Aralık Ayında 1,8 Puan Azaldı

Aralık ayında mevcut inşaat işleri seviyesi 1,8 puan azalmıştır. Kasım ayında inşaat işleri seviyesi 4,0 puan artış göstermişti. Mevcut inşaat işleri seviyesi kasım ayındaki artış ardından aralık ayında yeniden düşmüştür. Kış aylarına girdiğimiz bu dönemde yüksek sezon da sona ermiştir. Bu yıl kış koşulları zorlu geçecektir. Mevcut işler seviyesini mevsimsellik ve beklentiler yanı sıra ekonomi politikası uygulamaları ile deprem bölgesi ve kentsel dönüşüm faaliyetleri belirlemeye devam edecektir. Mevcut işler endeksi dalgalanma içinde kalacaktır.

Yeni Alınan İnşaat Siparişleri Seviyesi Aralık Ayında 0,9 Puan Azaldı

Alınan yeni iş siparişleri yaz aylarında genel olarak durağan kalmış, kasım ayında ise endeks 1,1 puan artış göstermişti. Böylece sonbaharın son ayında yeni alınan siparişler yılın en düşük seviyesinden geri dönmüştü. Aralık ayında ise yeni inşaat siparişleri için yeniden 0,9 puan gerilemiştir. Yeni alınan iş siparişlerinde öncelikle ekonomi politikası uygulamaları ve etkileri belirleyici olmaktadır. Yüksek sezonun bitmiş olması ile de yeni alınan iş siparişleri zayıflayacaktır. Yeni siparişlerde kalıcı toparlanmanın zaman alacağı tahmin edilmektedir.

2024 Kasım Ayında Konut Satışları Yüzde 63,6 Arttı

2024 yılı kasım ayında 153.014 adet konut satışı gerçekleşmiştir. 2024 yılı kasım ayında konut satışları bir önceki yılın kasım ayına göre yüzde 63,6 artmıştır. Kasım ayında yılın en yüksek ikinci aylık konut satışı gerçekleşmiştir. Tasarruf araçlarının yüksek getirileri ile oluşan servet etkisi artışta belirleyici olmaktadır. 2024 Ocak-Kasım döneminde konut satışları geçen yılın ilk on bir ayına göre yüzde 16,4 artarak 1.265.388 adet olmuştur. Bankaların daha uygun faiz oranlarına sahip konut kredisi olanakları konut satışlarını desteklemektedir. Konut fiyatlarının artacağı beklentisi ile konut talebi kuvvetlenmiştir.

İkinci El Konut Satışları 2024 Kasım Ayında Yüzde 64,6 Yükseldi

Türkiye genelinde 2024 Kasım ayında 103.740 adet ikinci el konut satışı gerçekleşmiştir. İkinci el konut satışları geçen yılın kasım ayına göre yüzde 64,6 artmıştır. Kasım ayında yılın en yüksek ikinci aylık ikinci el konut satışları gerçekleşmiştir. 2024 Ocak-Kasım döneminde ikinci el konut satışları geçen yılın aynı dönemine göre 13,0 artarak 857.556 adet olmuştur. 2024 yılının son ayında da yüksek ilk el konut satışları beklenmektedir. İlk el konut almak isteyenlerin mevcut konutlarını satış isteği ikinci el konut satışlarını da artıracaktır.

İnşaat sektörü 2024 yılının genelinde sıkılaştırma politikalarının finansman tarafındaki etkilerini daha çok hissetmiştir. Özellikle yılın üçüncü ve dördüncü çeyreğinde para politikası tarafında sıkılaşma kararlılıkla uygulanmaya devam etmiştir. Kredi büyümesine getirilen sınırlar, yüksek kredi faiz oranları ve likiditenin azaltılması inşaat sektöründe finansman olanaklarını azaltmaya devam etmiştir. Türkiye İstatistik Kurumu’nun her ay müteahhitler ile gerçekleştirdiği güven endeksi anketinde iş koşullarına ilişkin olarak yapılan değerlendirmeler yıl genelinde talep tarafında yaşanan gelişmeleri de ortaya koymaktadır. Talep yetersizliği yılın son çeyreğinde yükselmiştir. 2022 başından bu yana talep yetersizliği en yüksek seviyeye çıkmıştır. Yüksek finansman maliyetleri ise inşaat sektöründe işleri sınırlayan en önemli unsur olarak öne çıkmaya devam etmektedir. Finansman sorunları yılın son çeyreğinde de yüksek kalmıştır. Sıkılaştırma politikalarının etkileri artarak görülmektedir. İşgücü eksikliği genel bir sorun olarak daha sınırlı etki yapmaktadır. Malzeme ve ekipman eksikliği ise azalmaktadır. İnşaat sektöründe 2024 yılında talep seviyesi ve finansal sorunlar belirleyici olmuştur. Muhtemelen 2025 yılının ilk çeyreğinde de kısıtlayıcı koşullar sürecektir. İnşaat malzemesi sanayisine dönük talep de buna bağlı olarak ilk çeyrekte de sınırlanacaktır. Enflasyonda hedeflenen düşüşün başlaması ile TCMB faiz indirimine aralık ayında 250 baz puan ile başlamıştır. Yeni yılda merkez bankası ve piyasa faizlerinde indirimin sürmesi beklentisi bulunmaktadır. Faiz indirimleri ile talep ve finansman tarafındaki sıkıntıların azalması yılın ikinci çeyreğinde daha belirgin olacaktır. “

TG Expo Uluslararası Fuarcılık tarafından, Türkiye Seramik Federasyonu (TSF) ve Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği (TİMDER) işbirliği ile organize edilen UNICERA Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı, 6-10 Kasım 2023 tarihleri arasında gerçekleşecek.

Global iklimlendirme sektörü son 4 yılda 570 milyar dolarlık değer elde etti İhracatını her geçen yıl artıran iklimlendirme sektörü ISK- SODEX’e hazırlanıyor!